Sınırları
kevgire dönmüş bir ülkenin güllük gülistanlık olması da beklenemez zaten!
Sonunda sınırın diğer tarafındaki ateş içimize düştü. 28 genç (herkim olursa olsun) parçalandı!
Olaya
ironik bir biçimde ırk kavgası açısında bakmak bu aşamada doğru değil!
Başkasının (ki bu başkaları hala bu
ülkenin vatandaşları) acısı üzerine bina edilen mutluluklar kalıcı
değildir. Kan ve gözyaşıyla sorun çözmek İNSAN olanların yapacağı iş değildir.
Suruç’ta
yaşananlar tam anlamıyla bütünlüğün damarına saplanmış keskin bir bıçaktır. Ancak
öfke tek taraflı büyümüyor. HDP,PKK, YPG, YPJ kendisine yanlış yandaş
seçmiştir. Yıllardır Ortadoğu ülkeleriyle kedi-fare oyunu oynayan Amerika bu
öfkenin baş aktörüdür ve bu aktörün ne kadar aşağılık bir plan kurguladığını göremeyen
militarist bölücü Kürtler nankördür.
Henüz
açılım süreciyle kendilerine verilen inanılmaz ifade ve saçmalama özgürlüğünü
hazmedemeyenler beylik olmadan devlet hayaline girişiyorlar ve hali hazırda
hala meşru bir devlet olan Suriye’nin kuzeyinde rüyalar görmeye devam
ediyorlar.
Mevcut
baskın faktör Türkmen ve Sunni Arapların çoğunlukta olduğu Kuzey Suriyede
ortaya çıkan DAIŞ (IŞİD) yegane birlik ve beraberliği zayıflatmıştır. Ortaya
çıkış amacına uygun hareket ederek Merkezi rejimden uzakta ve nispeten daha
sakin olan Kuzey Suriye’yi karıştırmış ve görevini hakkıyla yerine getirmiştir.
Bu esnada malum Kürtlerin kulağına malum yalancı ABD, ‘devlet olma’ hayalini
fısıldamış ve silahlandırmıştır. Sahneden çekilme zamanı gelen DAİŞ yine, ABD
tarafından havadan bombalanarak ve ikmal hortumları kesilerek zayıflatılmış
görüntüsü verilmiş ve ‘devlet olma’ isteği kabaranlara Kuzey Suriye altın
tepside sunulmuştur. Sahte zaferlerle sahte sevinç gösterileri yapanların
ultimatom gibi halkı silahlanmaya çağırması ve sınırın öbür tarafında olanları
bu tarafa taşımak istemeleri de bu senaryonun devamıdır.
Bu
dönemde Türk Hükümeti ne yapıyor? Mazlumun yanında olma sevdasıyla evsiz
barksız sınıra hücum eden milyonlara kucak açıyor. Kamplar kuruyor, erzak temin
ediyor Ülkenin batı şehirlerinde bile istedikleri gibi cirit atmalarına,
ticaret yapmalarına, şirket kurmalarına izin veriyor. 2014 yılı içerisinde
kurulan yabancı şirketlerde Suriyeli damgası bugün baş haberlerden birisiydi.
Mazlumun yanında olma Türk ve Müslüman olmanın gereğiyle savaşın en başından
beri yapageldiğimiz bir şey, ancak sınırdan geçen milyonların hepsinin mazlum
olmasına kim inanır. Tabii ki girenlerin içinde savaş elbiselerinden yeni
sıyrılmış ve silahını sınır kapımıza dayamış binlerce terörist de içeri daldı. Kimin
kontrolünde, hiç kimsenin!..
Türkiye’de
henüz hükümetin kurulamamasından kaynaklanan boşluk, Güneyde Hakkari’den Hatay’a
kadar devam eden kara Kürt politikası, açılım adı altında verilen hertürlü
taviz, medyanın anlaşmışcasına seçim
öncesinde HDP’yi favori televizyon çocuğu yapıp barajı aşırtmaları ve gelinen
nokta.
Suruç’ta
bomba patladı!. Kimse Türk polisini, istihbaratını, askerini ve milletini
suçlamaya kalkmasın. Ölen yalancı Amerika’nın gazına gelip ‘devlet olma’
rüyasından uyanamayan Kürtler, öldüren yine yalancı Amerika’nın beslediği piyon
DAİŞ çetesidir. Yine de mazlumun yanında olma vicdanımızdan kaynaklı ölen
gençler bu vatanın evlatlarıdır. Ve aldığımız terbiyede evladın kötü olmasından
evlat bizatihi sorumlu değildir diye düşünüyoruz. Acıyoruz…Siz ne kadar
ağlıyorsanız biz de en az o kadar ağlıyoruz. Ancak babasına sırt çevirip de
köşe başındaki tinerci, başbelası zırzop abisine bel bağlayanların sonu hep
aynıdır.
Ölene
sevinmiyoruz! Ancak ülkeyi bölmeye çalışanlar sizlersiniz ve sayenizde güney
sınırında hiçbir kapı açık değil! Kevgire dönen sınırdan kimin girip çıktığı
belli değil. Biten tükenen ticaret orda yaşayan sizlerin ticareti. Yaratılan
korkudan uyuyamayacak olanlar yine sizlersiniz. Yeter mi anlamanız için!
Katilin
peşinden koştuğunuzda elinizin kana bulanacağını, evlatlarınızın öleceğini anlayacak
mısınız?
Gemiyi
delmeye devam ettiğiniz sürece hep birlikte batacağımızı görecek misiniz
artık?..
0 yorum:
Yorum Gönder