Hakkını
vermek lazım, 7 Haziran öncesi durumu iyi idare etti. Barış dedi, halkların
kardeşliği dedi, analar ağlamasın dedi, espri yaptı, saz çaldı, türkü söyledi
ve 80 milyonun gözünün içine baka baka 6,5 milyon kişiyi büyüledi, kendine oy
verdirtti.
“Arkasını teröre dayamışken” önündeki
Türkiye’ye karşı nasıl kıvırmak gerekirse en iyi şekilde kıvırdı. Bir kere bile
“lanet olsun şu teröre” demeden, “barış olsun” diye diye bir “selocan” oldu. Ne zaman ben “Türkiye Partisiyim”
diyecek olsa “keleşin dipçiğini” gösterdi
ağabeyleri. Ne zaman gerçekten “iki tarafında” acısını paylaşacak olsa,
azarı yedi oturdu.
Bugün
Dağlıca’da yaşanan ve son dönemde “devlete”
başkaldırmanın en acımasız sonucu için Almanyadaki tüm programını iptal edip “yurda”
döndü. Alamanya’larda kimlere neyi savunuyor ve hangi yurda dönüyorsa artık!...
Ve sosyal konularda doğal ve sosyal blender
twitter üzerinden açıklama yaptı: “Koşullar ne kadar zor olursa olsun barışta ve
kardeşlikte ısrar etmek dışında her yol bizleri insanlığımızdan uzaklaştırır,
acılarımızı derinleştirir. Allah hepimize sabır ve akılla davranma dirayeti
nasip etsin. Hepimizin başı sağ olsun.”
Demirtaş’ın bu sözlerini iki kısma ayırıp eğrisiyle incelemek lazım.
Doğrusuyla diyemiyorum, deve misali doğrusu yok çünkü.
Birincisi “koşullar ne kadar zor olursa olsun” diyor. Koşullar, kimin
koşulları. Kendilerince özgürlük savaşçısı olarak saydıkları Gerillaların
koşulları mı zor acaba. Artık şehirlerde mesaiye gider gibi güpegündüz karakol
basmayı göze alan, gece olunca biyerlere çekilip güç toplayan teröristler için
koşullar zor mu? Bir de size silahını kapan koşsun savaşsın diyen kim ki koşulları
kötüleştirip zorlaştırıyorsunuz. Evinizde otursanız zaten kömür, makarna,
pirinç, çocuk başına para, sosyal yardım ayağınıza kadar geliyor. Dövlet
yolunuzu da yapıyor, suyunuzu da getiriyor. Anadilinizi de konuşuyor,
ticaretinizi de yapıyorsunuz. Hatta katır sırtlarında vergisiz, algısız, net
para kazanıyorsunuz. Karışan var mıydı? Koşulları içinden çıkılmaz bir hale
getiren sizin P’li örgütleriniz Demirtaş efendi!
İkincisi “barışta ve kardeşlikte
ısrar etmek dışında her yol bizleri insanlığımızdan uzaklaştırır, acılarımızı
derinleştirir” diyor. Bunca sivil ve asker ölümünün sebebi o çok sevdiğiniz
“gerillalarınız” iken, bu kadar çok anayı ağlatmışken hangi barış ve
kardeşlikten bahsediyorsunuz acaba! Devlet elbetteki sınırlarını ve o
sınırların içindeki asayişi korumak zorundadır. Ve bundan yol kesen, araç
yakan, şantiye basan, sağlık görevlilerini kaçıran ve hain tuzaklarla kalleşçe
ölüm getiren herkim olursa olsun hak ettiğini bulur.Geçmişte köy basıp masum
bebeklerin karınlarına kurşun sıkan zihniyet acaba hangi insanlıktan dem
vuruyor herseferinde. Acı zaten yüreklere çöreklenmiş artık, hangi derinleşmeden
bahsediyorsunuz acaba.
Demirtaş bu açıklamaları yaparken HDP Kars Milletvekili Şafak Özanlı
kendi eliyle hazırladığı erzakları dağdaki kardeşlerine götürürken yakalandı.
Muhtemelen yemeklerini de yapıp karınlarını da doyurup, sırtlarını da sıvazladıktan sonra dönecekti.
Önceki günlerde Tuncelide öldürülen PKK’lıların cesedini yine HDP’li vekil Alican Önlü özene bezene ambulansa kadar taşıdı. Onlara ambulansı hangi zihniyet temin etti, o da ayrı bir ironi.
Yine Tuncelide dağda öldürülen teröristin tabutunu HDP Van Milletvekili Tuba Hezer ve HDP Başkale Eşbaşkanı Aynur Tarhan, Öcalan resimli paçavralar eşliğinde omuzlarında taşıdı.
Bütün bunlar Demirtaş “hepimiz kardeşiz” diye türkü söylerken oldu. Senin “şehit cenazelerine katılmıyorlar ama” diye isyan ettiğin kulak arkalarında duruyor. Onlar “kardeşlerinin” cenazelerinde…
Önceki günlerde Tuncelide öldürülen PKK’lıların cesedini yine HDP’li vekil Alican Önlü özene bezene ambulansa kadar taşıdı. Onlara ambulansı hangi zihniyet temin etti, o da ayrı bir ironi.
Yine Tuncelide dağda öldürülen teröristin tabutunu HDP Van Milletvekili Tuba Hezer ve HDP Başkale Eşbaşkanı Aynur Tarhan, Öcalan resimli paçavralar eşliğinde omuzlarında taşıdı.
Bütün bunlar Demirtaş “hepimiz kardeşiz” diye türkü söylerken oldu. Senin “şehit cenazelerine katılmıyorlar ama” diye isyan ettiğin kulak arkalarında duruyor. Onlar “kardeşlerinin” cenazelerinde…
Böylece kimin “kardeş” olduğunu da çok iyi öğrenmiş oluyoruz. Demirtaş
istediği kadar bu tarafta kıvırmaya çalışsın. Olayların tek anlaşılır yanı,
ayrışmanın çoktan tamamlandığı, “barajı geçerlerse” demokratik zenginlik olur
inancıyla oy verenlerin büyük yanılgı içine düştüklerinin belirlendiğidir.
İstediği kadar “Türkiye Partisi” olmak istediklerini belirtsin Demirtaş, avanesi
teröristin yanında gezdiği sürece hiçbir inandırıcılığı olmayacaktır. Onun
gayri samimi söylemlerinin altında kan arayan vampirlerin saklandıklarını
görmek çok zor olmasa gerek.
Adana - 07.09.2015
0 yorum:
Yorum Gönder