23 Mart 2016 Çarşamba

EEE BU DA TERÖR


Gördük ki hiçbir farkı yok!

Nasıl ki Ankara’da patladığında çoluk çocuk demeden, genç yaşlı ayırmadan kim varsa öldürüyor, yaralıyor; Brüksel’de patlayan da aynı şekilde öldürüyor, yaralıyor, ağlatıyor ve korkutuyor. O zaman senden benden gelmiş değil, hepimize yapılmış haince alçaklık bu!

Oysa Ankara'daki patlamalardan sonra İngiliz Müzisyen James Taylor “Charlie oldunuz, Paris oldunuz peki şimdi Ankara olacak mısınız?” dediğinde Avrupalı medeni(!) insanlar, “ne alakası var canım Ankara Ortadoğu da, bizimle alakası bile olamaz, üzülmeye bile değmez” diye insancıl tepkilerini göstermişlerdi. Müzisyen aslında “terör bizi yani insanlığı katlediyor, korkutuyor buna hep birlikte dur mu diyeceğiz, yoksa senin benim diye ayırıp Ortadoğu’da olunca gülecek, Paris’te olunca kolkola girip ağlayacak üzülecek miyiz” demek istemişti ama nafile. Çünkü;

"Paris benim için bir tren seferi mesafesinde. Hamur işinden daha iyi anlamaları hariç bizimle aynı sayılırlar. Orada ölen ben ya da ailem olabilirdi. Ankara ise orta doğuda. Ankara’da tanıdığım kimse olamaz. Zaten benim gibi değiller. Mesela Irak da öyle. Doğru ya da yanlış, bakış açısı budur.diyordu –uwascalwabbit adlı twitter kullanıcısı.

Ya da “Ankara saldırısı yapıldı çünkü Kürt halkı baskılanıyor ve bombalanıyor ve ifade hakları ellerinden alınıyor. Bu yüzden ahlaki açıdan Türkiye’ye destek vermek zor."  diyordu –theinfamousmrFox adlı bir başka Avrupalı medeni(!), ancak acaba Brükselde patlayan zevkine patlatılmış bir deneme bombası mıydı? Hem de arka arkaya üç tane!... Acaba Belçika yönetimi ya da daha genel bakışla AB neyi baskılıyordu da bu patlamalar oluyordu tam da medeniyetin(!) orta yerinde.

Daha da geriye gittiğimizde 11 Eylül saldırılarının arkasından Amerika Başkanı Bush’un “ya bizimlesiniz olursunuz ya da düşmanımızsınız” demesinden sonra Afganistan, Ortadoğu, Arap ülkeleri, Afrika dahil her yere hunharca saldırıp her yeri kan gölüne çevirmesi kime baskı yaptı da ortaya El Kaideler, IŞİD’ler, YPG’ler çıktı ve her yerde patlayıp duruyorlar.

Evet sen Ankara için üzülmemiş olabilirsin, hatta Ortadoğu ülkesi bırak patlasınlar, kendi bataklıklarında boğulsunlar diye sevinmiş olabilirsin, ancak biz sizin bozuk para atarak eğlendiğiniz üç beş mülteci gibi milyonlara kucak açmış, onca acıya ve sıkıntıya rağmen onları barındırmış, beslemiş, tasta çorbamızı, okulda sıramızı paylaşmış bir Ortadoğu(!) ülkesi olarak Paris’e de üzüldük, Brüksel’e de üzüldük. Çünkü orada da Ankara’da olduğu gibi ölenler, biçare masum insanlardı. Şunu anlamanız gerekiyordu çoktan, samimiyetsizliğiniz gün gelip sizin de başınıza iş açabilir, doğuda yaktığınız ateş gün gelip büyür büyür ve sıcacık rahat yataklarınızda kabuslar görmenize neden olabilir. Ama anlamadınız!

Kapılarınızı kapatarak, ve dahi paranızla satın aldığınızı zannederek “aman bize bulaşmasınlar” dediğiniz mültecilerin içindekileri biliyor musunuz? Onların yuvalarını yıkarken ve bir neslin savaşla büyümesine sebep olurken kendi nesillerinizin rahat kalacağını mı sanıyorsunuz?

Evet üzüldük! Brüksel’de yapılan apaçık bir katliamdır, terördür ve en ağır ceza ile cezalandırılması gerekir. Ama medeni(!) olduğunu iddia eden batı da artık başını ellerinin arasına alıp terörü beslemeyi, en büyük karını silah satışından yapmayı, beslediği terörün gün gelip kendisini de vuracağını görmeli, akıllanmalı ve medeni olmalıdır.


Evet üzüldük! Paris’e üzüldüğümüz gibi, Ankara’ya üzüldüğümüz gibi, ya da Suriye’de Irak’ta Filistin’de bir mazlumun ölmesine üzüldüğümüz gibi Brüksel’e de üzüldük. Çünkü biz “Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim, olmazsa insan olmaz yüreğim” diyen şairlere sahip gerçek medeni bir ülkeyiz! Ve Ortadoğu’da insanı seven medeni bir ülke olmak, Avrupa’da insanı parayla maymuna çeviren medeni(!) bir ülke olmaktan çok daha güzeldir bizim için. 

Böyle biline! 

0 yorum:

Yorum Gönder