19 Şubat 2016 Cuma

SENİ ANLIYORUM YANKEE


ABD’nin son dönemde Suriye üzerinde yürüttüğü politikayı anlıyorum. Keza Rusya’nınkini de!

11 Eylül saldırılarının ardından Bush’un yaptığı açıklamayı anımsamakta yarar var; Bush gayet tehditkar bir ağızla yeni dünya düzeninden bahsetmiş ve “ya bizimlesiniz ya da bizim karşımızdasınız” demişti. Sonrasında Afganistan ve Irak’ta topyekün bir temizlik(!) hareketine girişmişti. Bu hareketin daha önceden planlandığı ama uygun kılıfın ancak büyük bir komployla bulunabileceği aklı başında birçok teorisyenin üzerinde uzlaştığı bir konuydu. Ancak ABD dünyanın gözünün içine baka baka terörden beslenerek en büyük terör kaosunu yaratma ve bundan rant sağlamaya çoktan başlamıştı.

Artık hepimiz biliyoruz ki Amerika önce teröristi yaratır, destekler ve arkasından onu bahane ederek dünyaya şekil vermeye çalışır. Zaman ve argümanlar farklı olsa da değişmeyen tek gerçek budur ve değişen tüm ABD başkan ve hükümetlerine rağmen plan harfiyen uygulamaya devam edilir.

Saddam’ın, Bin Ladin’in ve Kaddafi’nin el altından desteklendiği ve günü geldiğinde gözünün yaşına bakmadan yerlerde sürünerek veya darağaçlarında sallandırılarak öldürüldüklerini hepimiz canlı izledik. Bin Ladin’in el Kaidesiyle başlayan süreç IŞİD ile devam ediyor. Tereyağından kıl çeker gibi Ortadoğu üzerinde oynadıkları oyun sürmeye devam ediyor.

 Biraz zaman tanıyıp IŞİD’in ilerlemesine göz yumdular, bu arada Dünya’ ya terörün ne kadar kötü olduğunu gösterdiler. Paris saldırısı ile bir kere daha dünyayı buna ikna ettiler. Yeni dünya düzeni, ya bizimlesiniz ya da düşmanımızsınız. Oh ne ala..
Sonrasında hava saldırıları, el altından silah yardımları, aleni destekler ve en sonunda PKK/YPG’yi IŞİD ile savaşan en etkili savaşçılar diye önümüze diktiler.

ABD’nin Ortadoğu’nun kaynaklarını sömürme konusunda kullandığı araç, kaos ortamı ve kukla devletlerdir. Yapay terörist liderler ülkeleri kaosa sürükler, yeni terörist gruplar ortaya çıkar ve son kurtarıcı ABD yardımıyla terörizm bir kere daha yenilgiye uğratılır ve ortaya yönetmesi kolay, her bakımdan Amerika’nın ağzının içine bakan küçük kukla devletler ve bölgeler ortaya çıkar. Bunu yaparken ABD Müslüman Ortadoğu’nun mezhepsel kimliğini de bir güzel kullanır. Bu sırada Müslüman Müslümanı öldürür, bombalar, yakar, yıkarken, ABD’li şirketler bir güzel petrol kuyularının üstüne çöreklenmeye başlar.

Ancak düzenin sonsuza kadar devam etmesi gerekir. Kuyuların ve petrol boru hatlarının sonsuza kadar jandarmalığını birilerinin yapması gerekir. Buldum Kürtler! Şimdi aynen öyle oldu. Kuzey Irak bunun ön uygulaması idi. Oraya öteden beri el bebek gül bebek büyüttüğü Barzaniyi jandarma olarak çoktan dikti. Ancak petrolün taşıma için Akdeniz’e götürülmesi gerekiyor. Bunun için neden Suriye ve Türkiye’ye para ödesinler ki! Hem Suriye de keşfedilmemiş epey bir petrol de varken. Oraya da Kürtleri dikelim. Kürtlerin içinde bu vatan da vatan diye bağırıp duran yırtık çocuk olduğu sürece kullanılmaları kolay! YPG teröristleri bunun için okşandıkça okşanıyor. Bunun için şımardıkça şımarıyorlar. Bilmiyorlar ki ABD allı sürmeli ucuz ve yaşlı bir kokanadır…

ABD son açıklamasıyla dünyanın en büyük düzen bozucusu olduğuna beni  bir kere daha ikna etti. Dedi ki “Ankara saldırısı konusunda YPG’yi suçlamak için erken. Bu ucu açık bir muammadır. Bizim için YPG IŞİD ile savaşan en güçlü savaşçılardır. Türkiye’yi top atışlarını durdurması konusunda uyardık. Öncelikli hedefimiz IŞİD olmalıdır”. Başka söze gerek yok deyip tespitleri burada bırakabilirim ancak açmakta fayda var.

“Senin teröristin IŞİD olabilir ama yaptıkların sayesinde PKK/YPD de benim teröristim. Dünyanın neresinde olursa olsun kaynakları sömürmeyi kendinizde hak olarak görebilirsiniz. Bunun için yapay teröristler yaratıp, insanlığın başına bela edebilir ve sonra kurtarıcı havasına bürünebilirsiniz. Uzak rahat ülkenizde rahatınızın bozulmasından korkuyor da olabilirsiniz. Bunun için her yol mübah deyip ülkeleri birbirine düşürebilirsiniz. Ancak benim sınırımda olan biteni çözmek için menfaatlerini ön plana koyup, beni de oyununa alet ederek kör ve sağırı oynamamı isteyemezsin. Benim sınırım ve benim komşularım, nasıl hareket edeceğime, nasıl bir politika izleyeceğime karışamazsın. Sen bunu terörist ilan ediyorsan ben de şunu terörist ilan ediyorum. Hem de seninkinden daha gerçekçi, daha belgeli. Ve biz sadece teröristle savaşırız. Yanında yakınında kim varsa herkesi kancıkça bu işin içine sokmayız..” diyebilsek keşke… O zaman işte büyük devlet olacağız ama bahar geliyor sıcaklar çok artacak…


Rusya, ah Rusya bir türlü emeline nail olamadın, bir türlü Akdeniz’de güneşlenemedin. Ne olacak senin bu halin… boşuna heveslenme, bu Amerika sana gene yedirmez orayı… Gerçi Amerika’dan önce  biz varız tabii… Türkiye… uyandırayım!...

0 yorum:

Yorum Gönder