Kimse haybeden cengaverlik yapıpta “ben korkmuyorum” arkadaş demesin! Çünkü hepimizin içine korkuyu yerleştirdiler artık.
Eşimizden korkuyoruz! Yalnız sokağa çıktığında kapkaçcının kolunu koparmasından, tacizcilerin akılalmaz hayvanlıklarından dolayı korkuyoruz. Ya yolda önü kesilirse diye, endişeleniyoruz. Sonra diğer türlü de korkuyoruz! Aklı çelinirse, şeytan bu ya kandırıverirse, yuvaya, evliliğe kutsallığa ihanet ederse diye korkuyoruz! Malum her yerimiz abaza hödük ile para avcısı aşufte dolu! Korkuyoruz vesselam herşeyimizi paylaştığımızdan!
Çocuğumuzdan korkuıyoruz! Evin önünde bile yalnız başına oynamasına izin vermiyoruz. Gözümün önünden ayrılma, aman kimsenin sözüne kanma, yabancıyla konuşma, verdiğini alma, gel dediği yere gitme, yoksa seni kaçırırlar, keserler biçerleR, böbreklerini satarlar… sonra korktuğumuzdan acındırıyoruz kendimizi çocuğumuza; “sensiz ne yaparız kuzum biz!”. Mahallede hayrına okul derslerine yardım edenden de korkuyoruz. Din öğrensin diye gönderdiğimizde de korkuyoruz. Çünkü çocuklara “üreme anlatacakmış da çiftleşme filmi izletmiş, yok babasız büyümüş de şefkat olsun diye yanlarına yatarmış” gibi üfürük kurs hocaları türemiş heryerlerde. En iyisi bi büyük saksı alıp, yarı beline kadar toprağa gömmek çocukları. Öyle daha kolay yetişecekler herhalde. Ya su vermeyi unutursak! Korkuyoruz yine!
Patrondan da korkuyoruz! Gözü üzerimizde. Yamuğu görse hemen postalayacak belli! Çünkü adam mı yok dışarda. Kapıda yüzlercesi sırada. Beğenmezsen, daha az paraya yapacak bi ton adam bekliyor. Patrona hava hoş, güzel! Alnındaki ter soğuyup kir ile katmer katmer olduktan sonra ücretini alabilirsin, onu da aldığın gibi bitirebilirsin zaten! Ama patronun bilmem kaç milyon dolar kar açıklar, yolu olsa helaya bile uçakla gider! İhhhh ya uçak düşerse, patron ölürse, fabrika kapanırsa, işsiz kalırsak!.... Korkuyor muyuz?
O komşuların Allah belasını versin! Hepsinin değil canım. Arada var böyle bir iki tane sessiz selamsız. Ben de ne olmuş bitmiş haberi yok! Yan yana iki yabancı gibi yaşadığımız… Onlar iyi, onlar baştacı, onlar yaşasın! Ne zararları var sanki. Sen evde adam doğramışsın dönüp bakmazlar! Daha bir Allah’ın günü birşey istememişler. Askıntı, yiyici değiller yani! Misafir yiyicidir arkadaş. Sabah günaydın dediğinde, yolda selam isteyip yüzüne mal mal bakan komşular var mesela. Dakka başı arayıp “nörüyon komşu”, “çaya geldik komşu”, “soğan var mı komşu”, “tuz bitti komşu”, “arabanı yarım saatliğine versene komşu”.....oooo komşu korktu artık… bi bitmediniz!... Demek ki komşudan da korkuyoruz…
Ve son! Konuşmaktan korkuyoruz! Çünkü insan olmaktan korkuyoruz. Çünkü hayvanlar gibi kavga edip sorun çözmeye çalışıyoruz. Gücü yeten yetene! Çünkü hayvanlar gibi tecavüz edip üremeye çalışıyoruz. Çünkü insan olamıyoruz. İnsan olmak için konuşamıyoruz!. Konuşamayınca anlaşamıyoruz, anlaşamayınca savaşıyoruz! Gerçi konuşunca da yanlış yapıyoruz. Yanlış yapınca da utanıyoruz. Utanmaktan da korkuyoruz! Rezil olursam diye korkuyoruz!... Velhasıl kelam korkuyoruz!... şimdi bişeyden, birinden korkmayanınız var mı!....Dağılabilirsiniz konu kapandı!...
0 yorum:
Yorum Gönder