Ey ülkemin
yöneticileri, seçilmişler, böyükler, “ne
kesiyonuz bu SEÇİM?!...”
Seçim
yaklaşıyor. Yine demokrasimizi “pış pışlama” zamanı geldi çattı. Boyunuzu
posunuzu, kurban olduğumuz endamınızı çokça göreceğiz. Her gittiğiniz yerde
sevenleriniz olacak ama çok sevenleriniz. O kadar çok sevileceksiniz ki, yalam
yalam tükürük manyağı olacak suratınız öpüşmekten. Verecekler elinize
mikrofonu, nutuk çekmenizi isteyecekler. Elleri patlarcasına alkışlayacaklar.
Uyduruktan tesislerin açılışını yapacaksınız. O sırada birileri aykırılık
yapacak. Ciyak ciyak aleyhinizde bağıracak arkalardan. “Kral çıplak” diyecek
bir diğeri belki de. Siz ne yapacaksınız sahi o sırada? Altın tepside gelen
makasla kurdelayı mı keseceksiniz, o densizlerin sözünü mü keseceksiniz?!...
Kış
yaklaşıyor. Kış, ülkemin üstüne “kurşuni” ölüm yağdıran yazdan sonra, “kefen
beyazı” ölüm demek ateş düşen evler için. Soğukta titreyen ellerini yetimlerin,
ellerinin arasına alıp ısıtacak babaları olmayacak bu kış. Yatakları soğuk
olacak nice “er”siz kalan kadının. Yürekleri soğuk olacak nice ananın babanın!
Omzunu keleşin soğuk dipçiğine dayayan hainlerin, namludan çıkan yangın kurşunu
daha kaç ocağı soğutacak. Gözyaşları kaç kere daha dökülecek tabutların üstüne!
Sahi siz ne yapacaksınız onlar “vatan
sağolsun” derlerken? Tabağınızdaki iyi pişmiş etten bi parça daha mı
keseceksiniz?! Yoksa bunca acıdan, kederden sonra yemeyi içmeyi mi
keseceksiniz?!...
Acıya,
kedere boğulmuş çilekeş Anadolu insanı gammazlığa, hainliğe, pusuya, yalana
dolana alışmış Anadolu insanı! Bir kere daha sandığın başına geçtiğinde, aklına
ölen komşunun oğlu, şehit olan karşı komşun, dul kalan en sevdiğin dedikodu
arkadaşın, oğulsuz kalan okey arkadaşın gelecek mi?! Bir kere daha mührünü
basarken birlik olursak dirlik olursak yaşayacağımızı, dik durursak
yıkılmayacağımızı düşünecek misin? “En son ocak” sönmeden “ay yıldızın”
inmeyeceğine dair inancının kuvvetiyle mi yapacaksın seçimini. Sahi sen aslına
sahip çıkacak mısın? Atana karşı boynunu mu bükeceksin yoksa? Sen seçmen kişi,
bu seçimde karışıklığa, hainliğe, arkadan vurmaya, tavize mi oy vereceksin,
yoksa bu kışa girerken kökten bu şaklabanlığa bir son verip, habis uru kesecek misin?!...
Herkes
üstüne düşeni bu seçimde fazlasıyla yapacak! Ki sözümüz dinlenecek, ki
dediğimiz yapılacak, ki korkutacak herkim düşmanlık içindeyse. Bu en büyük söz
olacak, sonra ya susacağız karanlıklar içinde, ya da güneşli kış günlerinde “gelinlik
beyazı” ülkemin her yanında özgürce, hiç durmadan konuşa konuşa, güle oynaya
yaşayacağız. Söz olacak bu en büyük! “Baş
kestirmeyecek, savaş bitirecek”…
Onurumuza,
şerefimize yakışır ne varsa yaşatacağız. Irzımıza, kanımıza yaklaşan ne varsa,
bu seçimde, sandık başında “şak” diye, tek hamlede, kesilecek umarım ki!...
Sahi
siz bu seçimde ne kesiyonuz?!
14.09.2015-Adana
0 yorum:
Yorum Gönder