Bana soruyorlar; Esed mi yaptı sence, ya da Rusya bilerek mi bombaladı?
Susuyorum! Hep yaptığım gibi…
Dünyada susmamız lazım daha çok, konuşmamanız lazım! Çünkü siz konuştukça ölüm
daha çok bağırıyor. Çünkü siz konuştukça, her kelimenizde daha çok çocuk can
çekişiyor gözlerimin önünde!...
"Fırat kıyısında bir koyun kaybolsa benden bilinir, ben onun hesabını
veremem" diyen Hz. Ömer’den bugüne kalan, Müslümanlığın payına düşen ders bu
kadarcık mı? Düşünsene o bir koyunun hesabından korkarken sen insanların,
bebeklerin can çekişmesini izliyorsun her akşam!
Babayı gördünüz mü fotoğrafta… İki kolunda iki yavrusu, defnetmeye götürüyor
göz bebeklerini! Umutlarını, hayallerini, güzel günlerini, canlarını gömmeye
götürüyor! Gördünüz mü cansız bebekleri babanın kollarında!... İzlediniz mi?
Ölüm başkasının elinden bu kadar toptan, bu kadar çabuk, bu kadar zalim, bu
kadar acı geldikten sonra; iki adımda bir çocuk, yaşlı, kadın can çekişerek
boğula boğula öldükten sonra ne önemi var kimden geldiği! Ha zalim Esed yapmış, ha komünist Rusya yapmış,
ha emperyalist Amerika yapmış! Bebekler uçup uçup melek olduktan sonra sebep
kim olmuş önemli mi? Hesap soramadıktan sonra kim olmuş önemli mi? Hala
karşılarında birlik olamadıktan sonra önemli mi? Önemli mi acılara ortak
olamadıktan sonra, Müslüman Müslümanın kardeşidir gereğince yaşayamadıktan
sonra!..
Keşke diyorum geçmiş asırlarda yaşasaydık! Yani diyorum en azından
haberimiz olmazdı. Göz göre göre elimiz kolumuz bağlı durmamazlıktan dolayı sorumlu tutulmazdık en azından! Bilmiyorduk
der kurtulurduk sorgudan sualden. Görmedik der belki affedilirdik katliama
ortak olmaktan!..
Biz bu imanımızla nasıl sorguya çıkacağız acaba? Sorarlarsa "IOS ya da
androidle fotoğrafları paylaştık, üzüldük diye emoji koyduk altına, bi de araf
suresinin 41'i paylaştık" diyeceğiz. “Elimden bir şey gelmedi ama en
azından duyurdum” diyerek mi sıyrılacağız.
Kime duyurdun!